49. Olağan Divan Genel Kurulumuz bugün Kadir Özcan Tesisleri Nizamettin Algan Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.

Genel Kurula Başkanımız Ahmet Ağaoğlu, Genel Sekreterimiz Ömer Sağıroğlu, Başkan Yardımcımız ve Genel Saymanımız Emin Kahraman, yönetim kurulu üyemiz Lokman Sadıklar ve Kemal Ertürk, Divan Başkanımız Ali Sürmen ve yönetim kurulu üyeleri, Denetim Kurulu Başkanımız Mahmut Ören ve yönetim kurulu üyeleri, Disiplin Kurulu Başkanımız Haluk Raci Gençosmanoğlu ve yönetim kurulu üyeleri, Sicil Kurulu Başkanımız Osman Çavuşoğlu ve yönetim kurulu üyeleri ile Arşiv ve Müze Kurulu Başkanımız Mehmet Salih Uzun ile yönetim kurulu üyeleri ve Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Hacıkerimoğlu katıldı.

Aziz şehitlerimizin anısına saygı duruşu ve İstiklal Marşımız ile başlayan Divan Genel Kurulu’nda, Divan Başkanlık Kurulu Genel Sekreteri Mehmet Ongan tarafından faaliyet raporunu okudu. Faaliyet raporunun ardından Divan Başkanlık Kurulu Başkanımız Ali Sürmen kürsüye geldi.

“DİVAN SEÇİMİ ŞUBAT 2022’DE”

Divan Başkanımız Ali Sürmen yaptığı konuşmada, “Divan seçimlerinin ertelenme sebepleri çokça konuşuldu, biliniyor pandemi nedeniyle. En son erteleme nedenimizin Organ ve Kurul Başkanlarımızın kurumsal olarak bir talebi üzerine gerçekleşti. Hayırlı olsun. 2022 Şubat ayında seçimli divan genel kurulumuzu yapacağız. Bu bir ihtiyaç mıydı, yoksa bir talep miydi bunu tartışmaya gerek yok. Hiç kimse Trabzonspor’dan büyük değildir, hiç kimse Trabzonspor’a yol da çizemez, yöntem de çizemez. Şu anda KVKK değişti. Kişisel veriler kapsamında üyelerimiz, kendilerini göremiyor. Aidat ödemek isteyenler bazı sorunlarla karşılaşıyor. Bir sürü sorunumuz var. Bunların düzeltilmesi lazım. Ekonomik sıkıntılar belli. Genel kurul yapılsaydı tüm kurul başkanları olarak yıllık aidatların ve giriş ücretlerinin dondurulması yönünde yönetime talepte bulunmuştuk. Komisyonun yetkilerine karışmak için değil, Divan Kurulu olarak söylüyorum bunlar değerlendirilecektir. Aday olamayan arkadaşlar şikayetçi olsa saygı duyarım da adaylık hakkı olup şikâyetçi olanı bir türlü anlayamamışızdır. Ertelemeden önce bize resmi olarak aday müracaatı olmadı. Sadece aday olmayı düşünenler vardı” dedi.

“GENÇLERİMİZİN 11’DE OLMASINI İSTERİZ”

Amatör branşlar ve genç oyuncularımızın başarılarından mutlu olduklarını belirten Ali Sürmen, “Trabzonsporumuzun amatör branşlar konusunda, özellikle kadın masa tenisi takımımızın Türkiye üçüncüsü olmasından, Tokyo Olimpiyatları’nda yarışacak Busenaz Sürmeneli’den yine Tokyo’da yapılacak Paralimpik Oyunlarına katılacak sporcularımızla gurur duyduk. Hepsine başarılar diliyoruz. Trabzonspor sadece profesyonel futbol takımı değildir. Başka faaliyetler de eklenerek bunu göstermekte yarar vardır. Diğer taraftan U19 takımımızın başarısı kadar yine Trabzon’da Hekimoğlu Trabzon, Yomraspor ve Ofspor arzu ettikleri sonuçları almasa da bulundukları imkanların çok üstünde başarılı sonuçlar alması bizleri çok mutlu etmiştir. U19 başarılı olabilir ama bizim görmek istediğimiz bu oyuncuların sahada ilk 11’de oynamasıdır. Abdülkadir gibi, Uğurcan gibi, Yusuf’lar gibi ilk 11’de oynayacak imkanları yaratmaktır. Bunun yanı sıra şehir dışından aldığımız oyuncuların gelecek kaygısı olmaması adına ya Trabzon’da bir kolej kurmamız ya da bir kolej tutmamız lazım. Bu sayede Trabzon’a gelen futbolcuların da gelecekte eğitim açısından altyapısını hazırlamamız gerekiyor” diye konuştu.

“YÖNETİMLER GENEL KURUL’DA HESAP VERİR”

İstişarenin önemine dikkat çeken Divan Başkanımız Ali Sürmen, “Sorun paydaşları bizim için çok önemli. Bizler ASKF’yi TÜFAD’ı, TPFD’ni Gazeteciler Cemiyeti’ni veya TSYD’yi ziyaret ettiğimiz zaman gerçekten çok ilgi görüyoruz. Bizler böyle toplantıların yapılması ve eleştirilerin, önerilerin alınmasından yanayız. Yönetimin faaliyetleri elbette ki Genel Kurul’dan aldıkları yetkiyle ve yine Genel Kurul’a verecekleri bir hesapla neticelenir. Trabzonspor camiası kongrelerde yetki verirken öncelikle projelerinize bakar. Bu projelerinizi uygun görürse ve temsil kabiliyetinizi de üst düzeyde görürse sizi yetkilendirir. Bir taraftan da toplantılarla, bizzat ilişkilerle veya kurumlar aracılığıyla denetim görevini yapar. Bu denetimin anlamı tavsiyedir. Şöyle olsa nasıl olur, böyle olsa nasıl olur gibi tavsiyelerdir. Yönetimin iç ilişiklilerini de Trabzonspor camiası önemser. Yönetim içi ilişkiler, yönetim dışı ilişkiler çok önemlidir. Basından olsun, eski yöneticilerden olsun bu ilişkiler önemlidir.” şeklinde konuştu.

“TRANSFERDE GELİR GİDER DENGESİ ÖNEMLİDİR”

Gündemin transfer olduğunu ifade eden Ali Sürmen, “Transfer politikaları konuşulması ve tartışılması gereken konulardır. Gelir gider tabloları transferde önemsenmelidir. Elbette ki şampiyonluk Trabzonspor’un vazgeçilmezidir. Ama bunu oluştururken mali tablomuzu asla bozmamalıyız. Bir taraftan da şunu düşünmeliyiz, şampiyon kadroların kurulduğu zaman şampiyon olunabiliyor mu? Biz mutlaka güçlü kadro kurmalıyız ama hesabımızı çok iyi yapalım ve saha sonuçlarına etki eden faktörleri ortadan kaldırmanın da yollarını arayalım” ifadelerini kullandı.

“ŞİKE DAVASI ÇOK HASSASTIR”

Devam eden şike davasına da değinen Ali Sürmen, şöyle devam etti: “Ben bir hukukçu olduğum için, esas hakkındaki mütalaayı okudum sizleri de biraz bilgilendireyim. Çok tuhaf şeyler vardı orda ama mahkemenin gerekçeli kararını göreceğiz. Yeterli deliliniz yok, başka türlü elde etme imkanı belli olmadan neden dinleme – izleme kararı verdin deniyor. O zaman Türkiye’de ceza hukukunda hiç kimse ceza almaz. Operasyonu yürütenlerle, karar veren merciler FETÖ’den yargılandı. Trabzon’daki davalar ne olacak? FETÖ’cü yargıçların kürsüde oturup verdiği kararlar ne olacak? Özel hükümler hukukta olmaz. Bu gerekçe ile insanlar alıp herkes kendi davasını AİHM’e taşır. Der ki; bana ceza veren, benim hakkında soruşturma yapan savcı ve hakim FETÖ’cü çıktı, bana verdiğiniz 25 yıl cezayı kaldırın. Ne olacak o zaman? O duruşma salonlarında inkar edilen tape çözümleri üzerine mahkeme başkanının tape kaydını sesli olarak açıp dinlettiği zaman orada oturan tutuklu yakınlarının kahkahalarla nasıl güldüğünü ben unutmuyorum. Ben orada avukattım. Özel hüküm hukukta en tehlikeli şeydir. Ben şimdilik bu kadar söyleyeyim, gerekçeli karar çıktığında da Trabzonspor gerekli açıklamayı yapar” dedi.

Aralık ayında yapılacak olan Olağan Genel Kurulumuz hakkında da açıklamalarda bulunan Ali Sürmen sözlerini şöyle tamamları: “Aralık’ta yapılacak kongrenin erkenden bir takım kıvılcımları ortaya çıkıyor. Ben bunu çok gereksiz ve zamansız buluyorum. Trabzonsporumuz henüz daha lige hazırlanma dönemindeyken yönetim üzerinde bir tartışma yaratmak, bir güvensizlik algısı yaratmak doğru olmaz. Bir taraftan da madem bu fitil çakıldı, bizler aklı selim olarak, divan olarak şunu söyleyebiliriz. Trabzonsporumuza yakışır şekilde faaliyetlerde ve çalışmalarda bulunun. Karalama, olmayan bir şeyleri anlatmak, olacakmış gibi algı yaratmak bunlar yönetime zarar vereyim derken Trabzonspor’a zarar veren konulardır. Elbette ki yönetimin yanlışlarını eksiklerini tartışacaksınız, değerlendireceksiniz, kongreye hazırlık yapacaksınız. Ancak bunları yaparken ilkeleri koymak lazım. Trabzon’da en çok tartışılan şey, Trabzon kanadının çok güçlü olması gerekliliğidir. Bundan vazgeçilemez. Diğer taraftan güçlü yönetim nedir? Güçlü yönetim, sorunları bilen, gerçekçi çözüm arayan, ulaşılabilen ve ulaşan şeffaf yönetimdir.”

Divan Başkanımız Ali Sürmen’in konuşmasının ardından Denetim Kurulu Başkanımız Mahmut Ören kulübümüzün denetim raporunu okudu. Mahmut Ören’den sonra Başkanımız Ahmet Ağaoğlu kürsüye geldi.

“DEDİKODU DEĞİL GERÇEKLER”

Başkanımız Ahmet Ağaoğlu yaptığı açıklamada, şunları söyledi:

“Bir önceki Divan Kurulu Ekim 2020’de yapılmıştı. Ne yazık ki pandemi şartlarından dolayı toplantılarımızı gerçekleştiremedik. Divan Genel Kurulları yönetimlerin kendini anlatabilmesi açısından son derece önem atfettiğimiz toplantılar. Bunları gerçekleştirememenin üzüntüsünü yaşıyoruz. Bunları gerçekleştiremediğimiz zaman da başka yerlerde başka toplantılar gerçekleşiyor. Pek de fazla gerçekle örtüşmeyen, spekülatif haberler üzerinden yapılan değerlendirmelerle camiamıza zarar veriliyor. Bunun içerisinde mali konular var, transfer var, idari konular var. İnşallah çok yakın zamanda bu pandemi illetinden kurtuluruz ve Divanla ve divan üyeleriyle sık sık bir araya gelerek, yönetim ve kulübün işleyişi açısından hem divanı hem de camiamızı bilgilendirmiş oluruz.”

“PANDEMİDE GELİR KAYBIMIZ %70’E VARDI”

“Öncelikle değerli başkanlarımızdan Sayın Özkan Sümer’i Hakk’a uğurladık. Türk futboluna ve altyapıya vermiş olduğu hizmetlerden dolayı adını, farkı bir yere yazdırmış olan Özkan Sümer Futbol Akademisi’ne verdik. Umarım kendi ismine layık başarılı bir şekilde altyapı faaliyetlerimizi sürdüreceğiz. Bildiğiniz gibi pandemi sadece ülkemizin ekonomisini değil dünya ekonomisini derinden sarstı. Hangi sektöre bakarsak bakalım global anlamda %30 ila %70 arasında bir gerileme ve gelir kaybı söz konusu. Havayollarına bakıyorsunuz, ulaşım sektörü, enerji sektörüne bakıyorsunuz. Herkes sıkıntı yaşıyor. Kulüpler geneline ve Trabzonspor özeline bakacak olursak bizim gelir kaybımız yaklaşık olarak %70. Bu iki şeyden kaynaklanıyor. Seyirci hasılatının sıfıra inmesi, ürün satışlarında %50 gerileme, sponsorluk gelirlerinde %40 gerileme, yeni sponsorluk ekleme anlamında çok büyük sıkıntı yaşadık. 2018 Nisan ayında Euro kuru 4.20 TL civarındaydı. Naklen yayın gelirlerinden 3 puan karşılığında elde ettiğimiz gelir 600 bin Euro’ydu. Bugün itibariyle aldığımız galibiyet gelirinin karşılığı 190 bin Euro. Naklen yayın gelirleri ve kur farkından dolayı bütün kulüplerin gelirlerinde %70 oranında bir gerileme söz konusu. Hiç sağlıklı bir süreç yaşamadık. Lütfen bazı şeyleri değerlendirirken içinde bulunduğumuz şartları da değerlendirelim. 200 milyon Euro’ya yakın borçla yani 900 milyon TL borçla devraldığımız ekonomi, %80 harcaması Euro olan bir kulüpte, kulübün net borcu 1 Milyar 192 milyon TL. Neredeyse %30 artış, TL bazında senelik %10 artışla borcu frenlemeyi başardık. Bunu nasıl başardık, bütün gelirlerimizin %70 oranında azaldığı süreçte başardık. Yapılan eleştirilerin hepsine saygım var. Hiçbir şekilde sağlıksız eleştiri olarak değerlendirmiyorum ama içinde bulunduğumuz ekonomik ve sosyal şartlar da değerlendirilirse çok daha sağlıklı bir eleştiri olur.”

“TS CLUB’LARIN SAYISINI ARTTIRMALIYIZ”

“Ürün satışı kulübümüzün çok önemli bir gelir kaynağıdır. Pandemi sürecinde en fazla sıkıntıyı yaşadığımız konu ürün satışı oldu. Orada da çok büyük bir gerileme söz konusu. Biz yönetim olarak ürün satışına, mağazacılığa çok büyük önem veriyoruz. Bugün 22 civarında mağazamız var. Hedefimiz 100 mağaza. Gidemediğimiz yerler var, ulaşamadığımız yerler var, TIR’larla gitmeye çalışıyoruz. İnancımız o ki 50-100 mağazayı yakaladığımız zaman Trabzonspor’un gelirlerin çok büyük bir kaynağı ürün satışından karşılanacak. Kişisel gelirlerin son derece azaldığı bir ortamda aile bütçesinden ayırıp Trabzonspor’un lisanslı ürününü almaya gayret gösteren taraftarlarımızın bu özverileri her türlü takdirin üzerindedir. Hepsine şükranlarımı iletiyorum.”

“TFF’NİN KARARINA GÖRE TRANSFER YAPACAĞIZ”

“Sportif ve idari olarak neler yaptık? Abdullah Avcı ve ekibiyle anlaşıldı. Bakasetas, Berat ve Yunus kadroya dahil edildi. Sezonu dördüncü bitirdik. Türkiye Kupası’ndan sonra Süper Kupa’yı da kulübümüzün müzesine getirmeyi Allah bize nasip etti, müzemize armağan ettik. Yeni sezon hazırlıkları sezon bitmeden başlamıştı. Hocamızla, izleme komitesiyle çok yoğun bir çalışma içerisine girdik. Bugün transferini gerçekleştirdiğimiz futbolcularımızın çalışmaları 2- 2.5 ay önce başlamıştı. Yine bazı yanlı anlaşılmaların önüne geçmek için söylüyorum, net olarak söylüyorum hocamızın bize mevkisel olarak önerdiği, yani 5-6 mevkide transfer talebi vardı. Neredeyse her mevkide izlemenin ve hocanın onayından geçen 3-4 oyuncunun ismi bizlere ulaştı. Bunların ekonomik değerlendirmeleri ve olabilirlik şartları yönetim tarafından değerlendirildikten sonra kulübümüzün ekonomik şartları içerisinde 3 transfer gerçekleşti. Bir diğeri bu hafta sonu veya önümüzdeki hafta kamuoyu ile paylaşacağız. Diğer 2 isimle temaslarımız devam ediyor ancak TFF’nin almış olduğu yabancı kuralı bizim planlarımızı, hocamızla da konuştuk ciddi şekilde değiştirmemiz gereken bir tablo çıktı önümüze. Buna göre değerlendirmemizi tekrar yapacağız. Açıklanacak transferle birlikte önümüzdeki süreçte 1 ya da 2 yabancı transfer ve sonrasında yerli transfere yönelmek zorundayız.”

“446 MİLYON GELİR ELDE ETTİK”

“Transfer edilen oyuncuların ücretleriyle ilgili olarak birtakım endişeler söz konusu. Bir takım yanlış bilgilendirmeler neticesinde kafalarda soru işaretlerinin oluşması söz konusu. Bir spor yazarı arkadaşımız “Sabit geliri 130 milyon TL olan Trabzonspor bu paraları nasıl ödeyecek” demiş. Sabit gelir, geçtiğimiz dönemle alakalı olarak yapacak olursak 160 milyon TL civarında. Naklen yayın geliri, imzalamış olduğumuz sponsorluk gelirlerimiz var, seyirci gelirimiz oluşmadı, mağazacılık gelirlerini sabit gelir olarak değerlendirmek mümkün değil. Doğrudur, bu da 200 milyon TL civarında bir paraya tekabül ediyor. Bunları sürekli kamuoyu ile paylaşıyoruz. Borsaya açık bir kulüp olmasak, tüm gelir ve giderleri kamuoyu ile paylaşmasak bu yorumlara anlam vereceğim ama geçen sene bizim gerçekleşen gelirimiz 446 milyon TL. Bunun içerisinde, en büyük geliri de sermaye artışından sağladık. Bir önceki sermaye artışından 77 milyon TL, ocak ayında yaptığımız sermaye artışından 133 milyon TL gelir ede ettik. Trabzonspor Kulübü’nün borsadaki sermayesi 500 milyon TL’ye çıktı. Ayrıca TRA Token var. Hepinizin bildiği gibi Socios ile bir anlaşmamız var. Kulüp taraftarlarının satın almış olduğu, kulübümüzün dijital varlığından da çok ciddi bir gelir elde ettik. 2.3 milyon adet satış gerçekleştirdik ve 40 milyon TL civarında net bir gelir elde ettik. Sizlerin de malumu olduğu üzere bir benzin istasyonumuz var geçtiğimiz yönetimden devraldığımız. Çok ciddi sıkıntılardan dolayı satışını gerçekleştirememiştik. Onun da satışını geçtiğimiz aylar itibariyle gerçekleştirdik ve 10 milyon TL civarında bir gelir elde ettik. Tüm bunlar 446 milyon TL ediyor.”

“KULÜBÜMÜZÜ BİR ÇIKMAZA SÜRÜKLEMEYİZ”

Bugün itibariyle yapmış olduğu transferler, ocak ayında yaptığımız transferlerden sonra da limitimizde bizim lehimize kullanmadığımız bir kısmı vardı. Bu transferle ve önümüzde yapılacak olan 2 yabancı ve ihtiyacımıza göre 3-4 yerli transferleri karşılayabilecek limite sahibiz. Zaten elimiz kolumuz transfer limitinde ve TBB tarafından bağlı. Şartlar el verse dahi, Trabzonspor’u nasıl sıkıntılı bir sürçte aldığımızı unutmadık. Unutmuş olanlar olabilir, bu kulüp oyuncuların 6-7 ay para ödeyemeyen, 130’un üzerinde icra takibi olan, transfer yasağı yiyen, FIFA’da 30’un üzerinde dosyası olan bir kulüptü. Kulübümüzü asla ve asla böyle bir çıkmazın içerisine sokmak kimsenin haddi değildir. Kimsenin bu bedeli Trabzonspor’a ödetmeye hakkı yok. Kulübün yapmış olduğu her harcamanın hesabını sadece Divan değil, sadece Genel Kurul delegelerinin değil üstüne vazife olsun olmasın camiamız dışından insanların da takip etmesi herkesin hakkıdır. Bu bizi hiçbir şekilde gocundurmaz, gocundurması için de hiçbir sebep yoktur. Eğer yönetimler camianın nefesini enselerinde hissederlerse kendilerine biraz daha çeki düzen verirler. Bugüne kadar yapılan ve yapılacak harcamaların hepsi bu tablo içerisinde gerçekleşmiştir ve gerçekleşecektir.”

“7 YIL SONRA BORÇSUZ BİR TRABZONSPOR”

“Bankalar Birliği ile gerçekleştirilen yapılandırmayla alakalı olarak ise… İlk yapılandırmayı 2019’da gerçekleştirdik ve ilk biz imzaladığımız için Trabzonspor’a özel bir model, Trabzonspor için bu yapılandırma ortaya kondu diye saçma sapan eleştiriler de vardı. Bizim için çıkarıldı diyen tüm kulüpler yeniden yapılandırmadan fayda elde ettiler. Trabzonspor Kulübü’nün tüm borcu 1 Milyar 192 Milyon TL. 3-4 milyar TL borcu olan kulüpler de aynı yeniden yapılandırmayla 2+7 sene yani ilk senesi faiz ve ana para ödemesiz, bir sonraki sene faiz ödemeli, ana para ödemesiz daha sonra ana para ve faiz ödemeli olarak gerçekleşecek. Trabzonspor olarak baktığımızda, ödenebilir bir takvime oturdu anlaşmamız. Diğer kulüplerin hesapları kitapları kendilerini bağlar ancak bizim açımızdan bakıldığı zaman Trabzonspor Kulübü ekonomik programı uyguladığı ve hedeflediği gelirlere ulaştığında 9 yıllık süreç içerisinde yapılandırmış olduğu borçlarını ödeyerek 7 sene içerisinde belki de daha erken borçsuz bir kulüp hüviyetine kavuşmuş olacak.”

“OLİMPİK VE PARALİMPİK SPORCULARIMIZA BAŞARILAR”

Tokyo’da yarışacak olan üç sporcumuza başarı dileklerini ileten Başkanımız Ahmet Ağaoğlu, “Busenaz kardeşimiz, son müsabakasını kazanarak Trabzonspor ve ülkemiz adına olimpiyatlara katılma hakkını elde etti. Yalnız bu kentin bir sıkıntısı var. Olimpiyatlarla paralimpik hep karıştırdık biz. Paralimpik hep göz ardı edildi. Olimpiyatlardan 15 gün sonra da paralimpik başlar. Paralimpik yoksa olimpik yoktur. Paralimpik oyunlarına da iki kardeşimiz Abdullah Öztürk ve Merve Cansu Demir kardeşlerimiz katılma hakkı elde ettiler. Dolayısıyla Trabzonspor Kulübü 1 olimpik 2 paralimpik sporcusuyla Tokyo’ya katılma hakkı kazandı. Hepsini tebrik ediyorum ve altın madalya bekliyorum. Bu üç sporcumuz da bunu gerçekleştirebilecek seviyede” dedi.

“2010 – 2011 KONUSUNUN TARTIŞILACAK BİR TARAFI YOK”

Şike davasında sportif yargılamanın sonuçlandığını vurgulayan Başkanımız Ahmet Ağaoğlu, “2010 – 2011… Ceza hukuku açasından bakar. Ben hiç o tarafta değilim. İnsanların birbirine karıştırdığı, anlamakta zorlandığı veya anlamak istemediği bir şey var. Sportif ceza farklıdır, hukukun ve mahkemelerin verdiği ceza farklıdır. Bir müsabakada sert girersiniz, rakibinizin ayağını kırarsınız 3-5 maç ceza alırsınız. Bu sportif cezadır. Sokakta birisinin ayağını kırarsınız belki 3 yıl 5 yıl ceza alırsınız. 2010 – 2011 yılında sportif suç işlenmiştir ve cezası UEFA tarafından verilmiştir. Hala merak ediyorlarsa UEFA’nın 2017’de yayınladıkları bültene baksınlar. Dolayısıyla bu konunun Trabzonspor Kulübü tarafından tartışılacak hiçbir tarafı kalmamıştır. Kesinleşmiş bir şike vardır, cezası UEFA tarafından verilmiştir, UEFA’nın kayıtlarındadır, CAS tarafından ve İsviçre Federal Mahkemesi tarafından onaylanmıştır. Bunun ceza tarafını konuşuyorlarsa, o farklı bir şey onun da cevabını değerli Divan Başkanımız verdi” diye konuştu.

49. Olağan Divan Genel Kurulumuz karşılıklı görüş alışverişinde bulunulmasının ardından son buldu.