Türk futbol tarihi şahittir ki Trabzonspor’umuzun başarıları; inançla, mücadeleyle ve haksızlığa karşı dimdik durularak kazanılmış, altın harflerle futbol tarihine yazılmıştır.

Anadolu’nun kuzeyinden başkaldıran bu inatçı camia, “Anadolu’dan şampiyon çıkmaz” diyenleri yanıltmış; Türk futboluna yeni bir renk, yeni bir yol kazandırmıştır.

Bugün ise başarıların alın teri ve mücadeleyle değil; kapalı kapılar ardında yapılan pazarlıklarla, masa başında yazılan senaryolarla belirlendiği bir düzenle karşı karşıyayız.

Tüm futbol paydaşlarının da şahit olduğu gibi, bugün kulübümüze karşı sistematik bir müdahale, kurgulanmış bir senaryo ve adaleti örseleyen bir çürütme hamlesi yürütülmektedir. Öyle bir düzen kurulmuştur ki sahadaki alın teri, tribünlerdeki binlerin, kentlerdeki milyonların heyecanı ve Karadeniz’in onurlu direniş geleneği hiçe sayılmaktadır.

Bu kurulmak istenen düzenin amacı yalnızca puanlarımızı gasp etmek değildir. Bu düzen; vicdanları, inancı ve futbolun ruhunu da hedef almaktadır. Bizler, bu oyunun figüranları olmadık, olmayacağız. Bizler, Anadolu’dan doğan isyanın, egemenleri sarsan bir futbol devriminin çocuklarıyız.

MHK’nın Süper Lig’de sahnelediği çadır tiyatrosu, şimdi de Türkiye Kupası’na taşınmıştır. İsimler değişse de senaryo hep aynı kalmıştır. “En büyük Galatasaray” diye haykıran Cihan Aydın’ın Türkiye Kupası final maçına atanması, bu karanlık düzenin kamu vicdanını ve futbolun temiz ruhunu bir kez daha derinden yaraladığının açık göstergesidir.

MHK’nın bu atamasına sessiz kalmamız beklenemez. Bu tablo karşısında sessiz kalmak, yalnızca kulübümüze değil; Türk futbolunun geleceğine de ihanettir.

Bir kez daha açıkça bilinmesini isteriz ki:
Trabzonspor’un mazisinde haksızlığa boyun eğmek, zulme rıza göstermek yoktur. Bu kulübün genlerinde adaletsizliğe karşı direnmek, yapılan haksızlıklar karşısında susmamak vardır.

Sayın TFF Başkanı,
Bugün, Trabzonspor başkanlığınız döneminde size yapılanların aynısının şimdi bize yapılmasına sessiz kalabiliyor, hatta taraf oluyorsanız; sizi vakit kaybetmeden gereğini yapmaya davet ediyoruz.

Bu oyunları engelleyemiyor, durduracak gücü kendinizde bulamıyor ve bir zamanlar Trabzonspor Başkanı iken uğradığınız haksızlıkların benzerlerinin bugün bu camiaya yapılmasına göz yumuyorsanız; artık yalnızca Trabzonspor’a değil, Türk futboluna da zarar veriyorsunuz demektir. Bu durumda yolun sonuna gelmişsinizdir.

Sizi bu makama taşıyan camiaya zarar vermeyin. Çünkü tarih bir gün herkesi yargılar ve herkes tarihte hak ettiği yeri alır. Kimi övgülerle yazılır, kimi de lanetle anılır.

Kimileri mazlumun yanında yer alır, kimileri ise kendi gölgesinden bile utanır. TFF ve MHK da gün gelecek, kendi gölgelerinden utanır hâle geleceklerdir.

Divan Kurulu Başkanı – Mahmut Ören
Denetim Kurulu Başkanı – İsmet Keskin
Disiplin Kurulu Başkanı – Halûk Raci Gençosmanoğlu
Sicil Kurulu Başkanı – Serdar İsaoğlu

Bu Ülkede Futbol, Kapalı Kapılar Arkasında Oynanıyor

Türk futbol tarihi şahittir ki Trabzonspor’umuzun başarıları; inançla, mücadeleyle ve haksızlığa karşı dimdik durularak kazanılmış, altın harflerle futbol tarihine yazılmıştır.