Başkanımız Ertuğrul Doğan, yönetim kurulumuz, eski Başkanımız Ahmet Celal Ataman ve şehrimizin bütün dinamiklerinin yer aldığı toplantıda ortak bildiriyi Divan Başkanlık Kurulu Başkanımız Mahmut Ören okudu.

Ören’in okuduğu ortak bildiri şöyle:

“Pazar günü Trabzon’da oynanan Trabzonspor-Fenerbahçe maçında yaşanan olaylar ve sonrasındaki gelişmelerle ilgili olarak şehrimizin tüm dinamikleri ile Divan Başkanlık Kurulumuzca bir açıklama yapma zorunluluğu doğmuştur. Söz konusu maçta yaşananları geniş bir perspektiften değerlendirmek gerekir. Herkesin malumudur ki; bu sezon şampiyonluk yarışında bulunan iki kulübün Başkanı ve yöneticilerinin açıklamaları futbolda ortamı zaten fazlasıyla germiştir. Trabzonspor ve Fenerbahçe arasında tamamıyla sahada kalmasını arzu ettiğimiz ancak iki tarafta da maalesef var olan küçük bir holigan kesimin zaman zaman zarar verdiği uzun yıllara dayalı rekabet de ortadadır. Tüm bunlara ek olarak yakın geçmişte büyük bir travmatik olay yaşayan Hakem Halil Umut Meler’in maç boyu devam eden yanlı ve basiretsiz tutumu yaşanan olayların tuzu biberi olmuştur. Trabzonspor Kulübü Divan Başkanlık Kurulu olarak sahaya yabancı madde atılmasını ve bazı taraftarların sahaya girmesini kabul etmemiz, onaylamamız ya da hoşgörüyle karşılamamız asla mümkün değildir! Ancak; müsabaka boyunca özellikle rakip futbolcuların tahrik ve provokasyonlarını da objektif bir biçimde değerlendirmek gerekir. Her ne kadar sonuçlarını tasvip etmesek de rakip takım oyuncularının tümüyle tribünlere yönelik tahrikleri ise bu sürecin yaşanmasında belirleyici olmuştur.

Özellikle belirtmek isteriz ki; müsabaka sonrası gerek yazılı ve görsel medyada gerekse sosyal medyada Trabzon şehri ve Trabzonspor camiasına yönelik yapılan acımasız, mesnetsiz, hakkaniyetten uzak ve büyük çoğunluğu iftira mahiyetindeki karalama kampanyasının kabul edilmesi mümkün değildir. Her fırsatta Trabzon ve Trabzonspor düşmanlığını bir görev bilen bu kişilerin suç unsurları içeren paylaşımlarıyla ilgili zaten kulübümüzün hukuk birimi gerekli işlemleri yapmaktadır.

Yüz yılı aşkın bir futbol kültürüne sahip olan Trabzon şehri ve ülkenin, dünyanın dört bir yanındaki milyonlarca Trabzonspor taraftarı, iki yıl önce yerel, ulusal ve uluslararası medyada örnek gösterilen unutulmaz bir şampiyonluk kutlaması gerçekleştirmiştir. Bazı kesimler tarafından amaçlarının ne olduğu belli olmayan küçük bir kitle bahane edilerek bu taraftar topluluğu üzerine zorla yapıştırılmaya çalışılan suni algıların aksine, şehrimize ve camiamıza yöneltilmeye çalışılan haksız suçlama, iftira ve karalamaları asla kabul etmiyoruz.

Bizler Trabzonspor camiası olarak başta Futbol Federasyonu ile futbolun paydaşlarını; futbolun ruhuna aykırı davrananları hangi kulüpten olursa olsun temizlemeleri için göreve davet ediyoruz. Bu kapsamda TFF, İçişleri ve Adalet Bakanlığımıza bağlı birimlerin büyük bir tarafsızlık ve sağduyu ile görevlerini yapacaklarına inandığımızı belirtmek istiyoruz.”

Başkanımız Ertuğrul Doğan: “Camiamız yaşananları asla unutmaz”

Başkanımız Ertuğrul Doğan ise, Trabzonspor camiasının bu yaşananları hiçbir zaman unutmayacağının altını çizerek, “Konuşulacak çok şey var ama işin sonunda söyleyeceğimi başında söylemek istiyorum. Türkiye'deki kimseler, her camia, her kurum, her basın kuruluşu ve sonuna neyi eklerseniz ekleyin bu güzide şehrimizin şerefli taraftarları hakkında bugüne kadar konuştuklarının hesaplarını bize verecekler. Bu konuşulanlar ve bu davranış şekli Trabzonspor camiası tarafından hiçbir zaman unutulmayacak ve hesabı tek tek sorulacak. Pazar günü bizim de istemediğimiz ve sonuçlarını da asla tasvip etmediğimiz bir maç oynandı. Tabii özellikle ilk maça gitmek istiyorum. Biz geldiğimiz günden beri bu gerilen ortamın farkında olduğumuz için özellikle Fenerbahçe ile olan ilişkilerimizi belli bir seviye dahilinde tuttuk. Buna Fenerbahçeli yöneticilerin de ciddi katkısı oldu. İlk maçımızda başlayan güzel süreci maç sonu açıklamalarımda da belirtmiştim. Bizi gerçekten çok güzel misafir ettiler. Biz de kendilerini aynı şekilde misafir edeceğimizi o gün söylemiştik. O gün de bir hakem katliamıyla karşı karşıya kalmıştık aslında. Trabzonspor'un hakları VAR'da oturan eski bir hakem tarafından açık bir şekilde çalınmaya kalkılmıştı. Bir maçın sonucu bir takımdan alınıp diğer bir takıma verilmesi için elinden gelen her şeyi yapmıştı. O gün de Türkiye'de hakemlik yapamayacağını söylemiştik nitekim yapamıyor. Trabzonspor'la uğraşan, hakkımızı yiyen her hakemin, bunu gözlerimizin içine bakarak VAR'ın karşısında bu işleri yapan herkesin sonu aynı olacaktır. Trabzonspor camiası; içimizde sorunlarımız olsa da dışarı çıktığımızda her zaman tek yumruk halindedir. Siyasetçisinden iş insanına, sanayicisinden tüccarına her türlü Trabzonlu Trabzonspor'un hakkını savunmak için her şeyi yapacaktır. Bunu asla unutmaması lazım” ifadelerini kullandı.

Başkanımız Doğan, Anadolu takımlarının haklarının gasp edildiğini vurgulayarak, “İlk maçta yapılan haksızlıklar, iki takım üzerinde kurulan bir lig, iki takım üzerinde oynanan bir oyun ve net olarak söylüyorum iki takımının mücadelesinin Anadolu takımlarına yansıtılması… Anadolu takımlarının bütün sezon boyunca haklarının gasp edilmesi... Trabzonspor her zaman Anadolu'nun en büyük savunucusu olmuştur. Anadolu’nun ağabeyidir. Bu şehrin taraftarı ve bu şehrin gençleri futboldan ciddi derecede anlamaktadır ve sahada ne olduğunu görmüştür. Bu durum tabii ki şehrimizi, bizleri, yöneticileri Anadolu takımlarının başkanlarını, yöneticilerini yaklaşık olarak sezonun başından beri germektedir. Trabzonspor maçında devreye girmeyen o VAR'dakiler Galatasaray ve Fenerbahçe maçlarında 3-5 pozisyon geriye giderek bir şekilde bir yerden bir bahane üreterek doksanlarda, doksan artılarda yaptıklarını bu insanların görmediğini mi düşünüyorsunuz? İki takım dışında kalan bu kadar insanın kafası çalışmıyor mu? Neden Anadolu'ya gittiğinizde tepki görüyorsunuz? Neden Trabzon'a geldiğinizde tepki görüyorsunuz? Hiç düşünmüyor musunuz bunları? Varsa yoksa kendi haklarınız” dedi.

Başkanımız, güvenlik güçleri tarafından etkisiz hale getirilen taraftarımızın şerefsizce bir saldırıya maruz kaldığını ifade ederek, “Bu haftaki maça gelelim. Bu maçla alakalı Ali Bey güzel açıklamalar yaptı teşekkür ederim. Dediğim gibi Fenerbahçe Yönetim Kurulu ile hiçbir sıkıntımız yoktur. Maçtan önce de Ali Bey’le konuştuk, durum hakkında bilgi aldı, Fenerbahçeli yöneticilerle görüştük. Onların bizi misafir ettikleri gibi biz de Trabzon'un misafirperverliğini göstermek için kendileriyle görüştük. Hatta Ali Bey örnek de verdi, ‘Ben de oğlumu Ertuğrul Bey'e emanet ettim’ dedi. Benim çalışanlarım tarafından Ali Bey’in oğluna Trabzon gezdirildi. Üzerine basa basa söylüyorum bunun böyle olması lazım. Örneğin yarın benim oğlum Galatasaray maçına gideceği zaman ben de Dursun Başkanı arayabilirim, Beşiktaş maçına gidecekse Hasan Başkanı arayabilirim. Bunlar futbolun güzelliği, insanlığın akışında olan şeyler. Trabzon'da biz arkadaşlarımızı misafir ettik. Güzel bir yemek yenildi, beraber iftar açıldı. Buraya kadar hiçbir problem yok. Ama sahada en başta yine sağ olsun ilk golden önce VAR'ın devreye girmemesi... Penaltı pozisyonundaki kırmızı kartın atlanması... 3. golden önce yine faulün verilmemesi ve bunun gibi şeylerin bizim seyircimizi, yıllardır belli sıkıntılar içerisinde bu dertleri çeken seyircimizi tahrik ettiği doğrudur. Bunlar bizi de çok üzüyor. Ama şunu asla unutmamak lazım. Biz geldiğimiz günden beri adalet diyoruz. O zaman önce kendi içimize de bakacağız. Kendi doğrularımızı da gözden geçireceğiz. Sahada ne olursa olsun seyircimiz ne kadar davasında haklı olursa olsun ki haklıdır, hiçbir şekilde sahanın içerisine müdahale olmaması gerekiyordu. Sahada bunların yapılması Trabzonspor Yönetim Kurulu tarafından kabul edilmemektedir. Trabzonspor camiası da bunu kabul etmemelidir. Biz haklarımızı savunacak güce sahibiz. Trabzonspor Yönetimi Trabzonspor'un haklarını her yerde savunur. Biz böyle yaparak haklı davamızda haksız duruma düşüyoruz. Sahaya inmekle, sahada birine bir şey yapmakla bir şey yapılıyorsa inanın bunun da kralını yaparız. Ama işler böyle yürümüyor. Yıllardır böyle yürümediğini gördük. Bu yaptığımız işlerin bize zarar vermekten başka bir getirisi yok. Dolayısıyla ben Trabzonspor Kulübü Başkanı olarak şunu söylüyorum üzerine basarak. Trabzonspor'un sahasında olan olaylardan dolayı cezayı hak etmiştir, ceza alması gerekir. Ama adalet herkesin için olmalı. Sahaya giren yanlıştır. Ama bugüne kadar sahaya birçok yerde su atıldı, sahaya binlerce taraftarın girdiği, statların yakıldığı yerler oldu. Polis arabaları devrildi, yakıldı. Bunları unutmamak lazım. Ama Türkiye'de ilk defa bir şey oldu, bunu da atlamamak lazım: Sahaya giren bir taraftar etkisiz hale getirilmişken bir saldırıya uğradı. Biz her şekilde doğrunun yanında olmalıyız. Bizim her şekilde Trabzonspor Kulübü olarak doğruyu konuşmamız gerek. Haklı olanın yanında olmamız lazım ki kendi sesimizi gür çıkartalım. Eğer sahada bizim oyuncularımız da bunu yapsaydı şimdi konuşacak bir şeyimiz olmazdı. Sahayı tahrik etmek, saatlerce tribünlerle göz göze gelmek. Elleri cebinde bir şehrin havalimanında o bakışların ne olduğunu eminim Fenerbahçeli arkadaşlarımız ve Fenerbahçeli taraftarlar da ne demek istediğimi gayet iyi biliyorlar. Kim bunu yapıyorsa, yarın Trabzonspor'un oyuncusu da yaparsa aynı şeyleri söyleyeceğim. Sahanın içerisinde kim tribünleri tahrik ediyorsa, tribünlere el kol hareketi yapıyorsa, bu kadar gergin bir ortamda maçın nasıl oynandığı belli. Şimdi diyorlar ki sevinmek bizim hakkımız değil mi? Sevinmek herkesin hakkı. Bugüne kadar Trabzonspor ilk defa mı Trabzon'da mağlup oldu? Siz ilk defa mı Trabzon'da galip geldiniz? Her şeyin bir adabı vardır. Bunu da özellikle belirtiyorum bazı Fenerbahçeli oyuncular da dikkatimi çekti. Kendi arkadaşlarını yapma etme diye uyarıyorlar. Örneğin Serdar Dursun sağ olsun var olsun. Bir şey söylüyoruz ama içerisinde doğru olan şeyi de söylemek lazım ki inandırıcılığımız olsun. Adam çıktı kendi arkadaşlarını sakinleştirmeye çalıştı. Ama bunları söylerken sahada tahrik eden oyuncuyu da söylemek lazım. Fenerbahçe Kulübü'nden de rica ediyoruz onlar da bu işlerin nasıl olduğunu biliyorlar. Bir yerde seyirciyi bu kadar tahrik ettikten sonra Trabzon gibi bir yerde keşke olmasaydı, yanlış olduğunu tekrar ediyorum ama burada bu işin üzerine gitmenin anlamı var mıydı? Kutlamanızı soyunma odasında yapamaz mıydınız? Bu kutlamayı yapmaya hakları vardır ama durum ortada, herkes neyin ne olduğunun farkında bu yapılamaz mıydı?” sözlerine yer verdi.

Başkanımız Doğan konuşmasının sonunda şu ifadelere yer verdi:

“Taraftarımızın kafasına vuruldu. Başına bir şey gelse ailesine ne diyecektik? Biz söylemlerimize dikkat etmeye çalışıyoruz. Bu işin geriliminin bir şekilde düşürülmesi lazım. Ne Trabzonsporlu ne de Fenerbahçeli bir taraftarının başına bir şey gelmesini istemem. Yaptığımız her açıklamaya bu nedenle dikkat etmemiz gerekiyor. Taraftarlarımızdan birinin tutuklandığını öğrendik. Türkiye'nin neresinde hangi şehrinde bugüne kadar sahaya giren biri herhangi bir darp olayına karışmadığı halde tutuklanmıştır? Adalet diyorsunuz ya herkese sesleniyorum bunun neresinde adalet var? Trabzonspor camiası açık ve net söyleyeyim yapılan her şeyin farkında. Kendi hatalarımızın da farkında. Burada da başkan olarak bağıra bağıra söyledim. Biz içimizdeki hataların düzeltilmesi için her şeyi yapacağız. Taraftarlarımızla oturup konuşacağız. Çünkü bu en fazla bize zarar. Ama kimse aklından şunu çıkarmasın: Trabzonspor camiası bu yapılanları da asla unutmayacak. Televizyonda şaklabanlık yapanları da, sosyal medya klavye delikanlılarını da unutmayacak. Hepsinin tek tek peşinden giderek hesabını soracağız.”

Başkanımız Ertuğrul Doğan’ın konuşmasının ardından eski Divan Başkanımız Ali Sürmen, Milletvekilleri Yavuz Aydın, Yılmaz Büyükaydın, Sibel Suiçmez ile Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Genç söz alarak değerlendirmede bulundular.