Genel Kurula; Başkanımız Ertuğrul Doğan ve yönetim kurulu üyelerimizin yanı sıra Divan Başkanlık Kurulu Başkanımız Mahmut Ören ile kurul başkanlarımız ve divan üyelerimiz katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından Başkanımız Ertuğrul Doğan, Divan Başkanlık Kurulu Başkanımız Mahmut Ören ve Genel Sekreterimiz Sami Karaman tarafından divan üyesi olmaya hak kazanan üyelerimize belgeleri takdim edildi.

Divan üyelerimize belgelerinin teslim edilmesinin ardından konuşmasını yapmak üzere Divan Başkanlık Kurulu Başkanımız Mahmut Ören kürsüye çıktı.

Divan Başkanımız Ören konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“Katılımlarınız için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Trabzonsporumuzun ve Türk futbolunun geleceği adına yapıcı fikir ve önerilerin ortaya çıkacağı verimli bir toplantı olmasını diliyorum. U19 takımımızın UEFA Gençlik Ligi’nde elde ettiği başarı, sadece bir kupa değil; bir anlayışın, bir inancın, bir felsefenin zaferidir. Üç İtalyan takımını geçtiler. Sonra Salzburg gibi güçlü bir rakibi eleyip, finalde Barcelona ile karşılaştılar. Karadeniz’in hırçın ve inatçı dalgalarından aldıkları güçle sahaya çıkarak Avrupa ikincisi olup yeni bir tarih yazdılar. Eğer doğru ve stratejik takviyelerle bu iskelet korunur ve kollanırsa; Trabzonspor Akademisi uzun yıllar Türk Futboluna büyük katkı sağlamış olacaktır.

Göreve geldiğimiz günden bugüne, büyük bir onurla sürdürdüğümüz çalışmalarımızın en anlamlı halkalarından biri de şampiyon kulüplerin Divan Başkanları ile gerçekleştirdiğimiz buluşmalardır. Beşincisini 17 Nisan 2025 tarihinde Trabzon’da gerçekleştirdiğimiz buluşmamız, yalnızca fikir alışverişi değil; aynı zamanda dostluk ve dayanışma ruhunun pekişmesi açısından oldukça verimliydi. Toplantının en dikkat çeken bölümü ise; Türkiye tarihinde ilk kez bir U19 takımının UEFA Gençlik Ligi’nde finale kalma başarısıydı. Diğer kulüplerin divan başkanları tarafından bu başarımızın takdirle karşılanması bizleri hem mutlu etti hem de onurlandırdı. Aynı toplantıda, Türk futbolunun temel sorunlarından biri olan altyapıdan çıkan genç oyunculara yeterince süre verilmemesi konusu da dile getirildi. Ancak yabancı oyuncu transferinin serbest kalması ile bu genç oyuncuların önü kesilmiş oldu.

Trabzon’da sıkça tartışılan konulardan biri de altyapı meselesidir. Çok çeşitli fikirler konuşulur, tartışılır. Ancak konuşulması gereken asıl mesele, bilimsel bir altyapı felsefesiyle bu yapıyı güçlendirmek olmalıdır. Kulüpleri mali açıdan en çok yoran yabancı futbolcu transferleri olurken, en çok gururlandıran da altyapıdan yetişen oyuncularımızın A Takıma katılmalarıdır.

Ne yazık ki, son yıllarda altyapımızdan yetişen oyuncularımız olmasına rağmen bu oyuncuları A Takım’a kazandırma konusunda yeterince başarılı olamadığımızı da söylemeliyiz. Bu durumun ciddi biçimde irdelenmesi, araştırılması gerektiğini özellikle vurgulamak isterim. Rahmetli Özkan Sümer’in vizyonuyla kurulan bu akademi, yalnızca Trabzonspor’un değil, Türk futbolunun da geleceğine ışık tutmaktadır. U19 un başarısı Özkan Sümer Futbol Akademisindeki yapının ne kadar değerli olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır. Türk Futbolun borç yüküyle boğuştuğu bu dönemde altyapımız bizler için bir umut, bir çıkış kapısıdır.

Bir başka hassas konu da şudur; Trabzonspor’un son yıllarda yaşadığı haksızlıklar, hakem hataları artık anlık hataların ötesine geçmiş, sistematik bir engelleme ve hakkaniyetsizlik zinciri halini almıştır. Her maçta, her pozisyonda yaşanan “tesadüfler” artık kaderin cilvesi değil, kasıt işareti olarak görülmektedir. Trabzonspor, Karadeniz’in coşkulu dalgalarından, Trabzon’un mütevazı sokaklarından doğan bir efsanedir. Bugün milyonlarca sporseverin gözünde hak ve adalet mücadelesinin simgesidir. Bu simgeyi yaralayan haksızlıklar karşısında susanlar, yarın tarih önünde hesap verecektir.

Başta TFF ve Merkez Hakem Kurulu olmak üzere tüm futbol otoritelerine sesleniyoruz: Sahada alın teri döken sporcuların emeğini, milyonların tutkuyla bağlı olduğu bu kulübü, haksız kararlarla yerle bir etmenize asla izin vermeyeceğiz. Trabzonspor, bu oyunlara yem olmayacak kadar büyük ve köklü bir camiadır. Türk futbolcusuna yabancı kalan TFF Yönetimi göreve gelir gelmez, yabancı oyuncu sınırını kaldırarak ilk büyük hatasını yapmıştır. Süper Ligi öyle bir hale getirmiş ki, sahada İstiklal Marşı’nı okuyacak oyuncu kalmamıştır.

Yabancı hakem konusunda ise, Fenerbahçe ve Galatasaray’ın isteğini yerine getirirken Beşiktaş’ı yok saymış, Trabzonspor’a olan yaklaşımı ise açık seçik ortaya koymuştur. Türkiye Kupası’nda finalistler belli olmadan finalin Eskişehir’de oynanacağına dair alınan karar, akıl ve mantık dışı kalmıştır. Trabzonspor ile Eskişehir arasındaki hassas geçmiş göz önüne alınmadan verilen bu karar, sonradan değiştirilse de alınmış olması bile büyük bir yanlış yönetimin göstergesidir.

Bu vesileyle Türk futbolunun tüm paydaşlarını, futbolun ruhuna aykırı davranan kişi ve yapıları temizlemeye davet ediyoruz.

Kulübümüze yakışan büyük bir olgunluk ve bir demokrasi anlayışıyla geçeceğine inandığım toplantı öncesi sizleri bilgilendirmek istiyorum. Kulübümüz sürdürülebilir bir mali yapı kurmak ve tüm borçları kapatmak hedefiyle yeniden sermaye artırımı sürecini başlattı. Elde edilecek bu gelir ile kulübün SSK, vergi ve finansal borçların son kuruşuna kadar kapatılması; Ayrıca Kartal Tesisleri’nde Emlak Konut ile geliştirilen otel ve iş merkezi projesi, Akyazı’nın üst kısmında tahsis alınan 177 bin metrekarelik arazide yapılacak konutlar ve Akyazı Şenol Güneş Kompleksinde denize paralel boş araziler üzerinde AVM, restoran ve mağaza projeleriyle elde edilecek gelirlerle geleceğe dönük kararlı stratejik adımlar atılacağını umuyoruz. Bu projelerin sadece bugünü değil, Trabzonspor’un yarınlarını da inşa eden, kulüp tarihimize geçecek yatırımlar olacağı düşüncesindeyiz. Ancak geçmişte yapılan onlarca yabancı oyuncu transfer hatalarını bir daha tekrarlamadığımız müddetçe.

Sözlerime son verirken, hep birlikte daha güçlü, daha saygın, daha üretken bir Trabzonspor için el ele vermeyi umuyor ve diliyorum. Katılımlarınız için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.”

Divan Başkanlık Kurulu Başkanımız Mahmut Ören’in ardından Başkanımız Ertuğrul Doğan konuşmasını gerçekleştirdi.

Başkanımız Doğan ise şu ifadeleri kullandı:

“Sözlerime U19 Takımımız ile başlamak istiyorum. Bizim için, ülkemiz için, Trabzon futbolu için ve Özkan Sümer Futbol Akademisi için çok önemli bir başarı elde ettik. Tabii bu başarının arkasında pek çok önemli faktör var. Bizim akademideki değişimimiz, Sayın Ahmet Ağaoğlu döneminde Double Pass ile beraber yaptığımız anlaşmayla başlamıştı. Sonraki süreçte, benim başkanlık dönemimde de üzerine katarak, oradaki arkadaşlarımızla sürekli görüşerek ve çok ciddi önem vererek, üzerine basarak söylüyorum oraya inanılmaz emek harcandı.

Tabii buradaki en büyük emek, Sayın Eyüp Saka ve ekibi ile oyuncularımızın. Biz yönetici olarak sadece onlara ulaştık. Ellerimizden gelen her türlü desteği verdik. Ne lazımsa ne gerekiyorsa, hiç konusunu bile yapmadan yerine getirdik. Kendileri de inanılmaz bir başarı elde ettiler.

Turnuvada yabancı ülke oyuncularıyla oynamayan tek takım Trabzonspor. Bu gerçekten çok önemli. Yani bu, hem şehrimize gelen takımlar tarafından da hem hayretle karşılandı hem de saygı duyuldu. Çünkü sadece bu bölgenin, Anadolu’nun çocuklarıyla yola çıkılmıştı ve son üç, dört yıl içerisinde tüm Türkiye taranarak elde edilen oyuncularla çok önemli bir başarı elde edildi.

Geçen yıl da U19 Takımımız şampiyondu. Bugün itibarıyla da bugün bir maçımız var bu maçta da şu an bir puan öndeyiz, üç maçımız da eksik. Bir aksilik olmazsa, inşallah önümüzdeki günlerde U19 Takımımız Türkiye şampiyonu olacaktır. Kendilerine hem sevgilerimi iletiyorum hem de gönülden, sizin huzurunuzda tebrik ediyorum.

Son olarak şunu belirtmek zorundayım:

Biz tabii sevgimizi de öfkemizi de çok farklı yaşayan bir şehiriz. Bu, bizim bence en büyük gücümüz. Ama bu oyuncularımızın geleceği için bu mutluluğu bir yerde park edip, bu oyuncularımızın konsantrasyonunun kaybolmamasına ve buradan A Takım’a geçişlerinin daha mantıklı, baskı altında olmadan ve tamamıyla A Takım antrenörlerinin kontrolünde ve düşünceleriyle gerçekleşmesi için, biraz daha sevincimizde kontrollü olmamızda büyük fayda var. Bizim arkadaşlarımız için de çok önemli olacağını düşünüyorum.

İkinci tebrik Basketbol Takımımıza. Ben gelmeden önce bir sözüm vardı. Başkanlığa geldiğim dönem, Trabzon şehri heyecanı sevdiği için basketbola çok büyük bir ilgisi vardı. Ben basketbol takımı yöneticiliği yapmıştım önceki yıllarda. Orada da bizi yine lige çıkartan Sayın Cömert Küce ile gelir gelmez hemen bir anlaşma yaptık. Yaklaşık, abartı olmasın bir hafta, on günlük bir süreç içerisinde kurulan takımdır bu.

Ama Sayın Cömert Küce’ye, bilgi ve tecrübesini bize aktardığı için teşekkür ederim. Ligin başında, tabii takımımızın yeni olması itibarıyla biraz kötü sonuçlar alsak da sonra çok önemli bir galibiyet serisiyle rahat bir şekilde bir üst lige yükseldik. Ben, şehrimize hem önemli bir değer katacağına hem de önemli bir heyecan katacağına canı gönülden inanıyorum. Yeri ve zamanı gelmişken de burada değerli Trabzonsporlu, Trabzon’da yaşayanlarımızı da basketbol takımımıza sponsorluk konusunda çok daha hassas olmaya davet ediyorum.

Bu şehirde her türlü spor dalı bence olması lazım. Çünkü bu şehir spor şehri, kültür şehri. Herkes çok meraklı ve istekli. Ama desteksiz, sponsorsuz bu işlerin altından kalkmak mümkün değil. Trabzonspor camiasından, bu benim özel olarak ricamdır.

Yine daha önceden görüşmelerini yaptığımız kadın voleybol takımını da inşallah bu yıl içerisinde hayata geçireceğiz.

Şu anda değerli federasyon başkanı ile görüşüyoruz. Trabzonspor, bir aksilik olmazsa, önümüzdeki yıl kadın voleybolunda da artık sahada olacaktır.

Türkiye Kupası’nda finaldeyiz. Benim gözümde ayırmak lazım bunu. Sayın Fatih Tekke geldikten sonra bence çok başarılı bir süreç götürüyor. Kendisini buradan tekrar tebrik ediyorum.

Ama o döneme kadar olan süreçte, sahada çok istememize rağmen, bizlerin de teknik kadromuzun da çok gayret göstermesine rağmen, size mahcup olacağımız skorlar aldık.
Ben burada tekrar sizlerden, bu mahcubiyetten dolayı, şahsım ve yönetim kurulum adına tekrar özür dilerim. Burada diyecek bir şey yok. Biz de çok üzüldük, sizler de çok üzülüyorsunuz. Keşke böyle olmasaydı ama durum bu. Şimdi biraz ekonomik konulara gelmek istiyorum, kısaca.

Biz görevi aldığımızda şunu söylemiştim:

Trabzonspor’un asıl problemi, gelir ve gider arasındaki dengesizliktir. Trabzonspor’un asıl problemi bu. Ve bir sürü konunun asıl çıkış sebebi, Trabzonspor’un geliri ile gideri arasındaki korkunç dengesizliktir. 30–35 milyon euro civarında Trabzonspor’un bir geliri var. 95–100 milyon euro arasında Trabzonspor’un gideri var. Borçla alakalı, şu an 5,2 milyar TL civarında bir borcumuz var. Trabzonspor, her yıl bu borcun faizini ödemek durumundaydı. Yıllardır biriken bir vergi borcunun faizi var. Yeni Maliye Bakanımız bu konuda hassas; kendisine de bu konuda hak veriyoruz. 2,5 milyar TL’si yapılandırılmış, yapılandırılmamış kısımlar da var. Dolayısıyla, bundan %55’ten alınan faiz bile bu işi korkunç bir yere getiriyor.

İlk geldiğimizde yaptığımız bedelli sermaye artırımlarıyla hep şunu söylemiştik: “Bu Bankalar Birliği borcundan çıkmamız gerekiyor.” İlk çıkan kulüp biz olduk. Bizden sonra çıkacaklarını söyleyen kulüpleri bekliyoruz. Onlar da inşallah çıkar. Bu, Trabzonspor için çok önemli bir iş.

Şu anda SPK’da yürüttüğümüz çalışma da başka bir önemli iş olacak. İnanın, çok önemli. 3,2 milyar TL civarında bir gelir bekliyoruz. Yani şu anlama geliyor: Trabzonspor’un borcu 2 milyar TL seviyelerine inecek. Yıl sonuna kadar bu borcu tamamen sıfırlayacak, üzerine kasaya da para koyacak kadar projelerimiz var.

Şimdi biz ne yaptık, nasıl yapıyoruz bunları? Bir Kartal projemiz var. Bunları da özellikle anlatmak istiyorum, tek tek, üzerine basa basa. Eski yönetimden izleyenler bilir, Ahmet Bey dönemindeydi, süresi sona ermişti. O dönemden başlayan çok ciddi çalışmalarımız vardı bu sürenin uzatılması için ama bizim dönemimize nasip oldu ve Kartal dahil, üst kullanım haklarıyla beraber otuz yıllığına tekrar Trabzonspor’a kazandırdık. Bu tamamen sonuçlanmış bir işlemdir. Buradan, şu anda Emlak Konut’la aramızda yazılı bir protokol yaptık. Burada biz, bir otel ve altında AVM, iş merkezleri planlıyoruz. Yaptığımız çalışmalar sonucunda, şu anda netleşmemekle beraber, bize bir alt sınır ve üst sınırdan bir gelir kalemi oluşmasını beklediklerini anlattılar. Tabii, niye Emlak Konut? Türkiye’nin en büyük şirketlerinden bir tanesi. 12 ile 15 milyon euro arasında gelir bekliyoruz. Şu anda bizim Kartal’dan kira gelirimiz 18 milyon TL.

İkinci konu Akyazı’daki arazi, yani stadımızın karşısındaki araziden bahsediyorum. Burada 178 dönüm arazinin Trabzonspor’a tahsisi yapıldı. Benim aklımdan geçen, bunları satmamak; bunları Trabzonspor’a kalacak şekilde gelir getirecek proje haline getirmek. Biz stadımızın tahsisini aldık, artık Trabzonspor’a aittir. Altındaki tüm iş yerleriyle beraber tamamen; hem de stadın yan tarafında bulunan, yaklaşık 105 dönümlük arazinin tamamının tahsisini de Trabzonspor’a kazandırdık.

Burada iki farklı şirketle görüşüyoruz. Biri yabancı ortaklı, biri yerli ortaklı şirket. Üzerinde AVM, otel, iki ayrı proje var. Bu finansman ve gelir kaleminde yer alan tekliflerin bir tanesi geldi, bir tanesi daha sonra gelecek. Bunların ne olduğunu ortak karar vereceğiz. Burada da yeni düşüncem, yine gelir getirici şekilde, bunların kalıcı olarak Trabzonspor’a kazandırılması. Herhangi bir şekilde satılması yönünde bir düşüncem yok ama tabii bunun kararını hep beraber vereceğiz. İlk gelen teklifler 15-20 milyon euro aralığında.

Trabzonspor Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri çok önemli. Burada yeri gelmişken Sayın Mehmet Ali Yılmaz’ı rahmetle anıyorum. 19 dönümlük arazi bize ait, kalan yerde ise işgalci durumundaydık. Yaklaşık 50 dönümü daha Trabzonspor’a kazandırdık. Trabzon’un bütün değerli siyasilerine teşekkür ediyorum. Tüm partiler, hiç ayırt etmeden, sürekli bizim yanımızda oldular. Ben söyledim, ilk geldiğimiz zaman biz 29 yıldır Trabzonspor’un bünyesine bir arazi katamamışız. Rakiplerimiz katmış ve o kattığı arazileri şimdi geliştirerek… Eleştirmiyorum, saygı duyuyorum bu arada, yanlış anlaşılmasın. Camiaları için doğrusunu yapmışlar.

Para olmadan bir iş olmuyor. Tabii ki vizyon, misyon ve kulübün duruşu önemli şeyler ama size bir örnek vereyim. Biz şampiyon olduğumuz yıl, bizim kadromuz 35 milyon euro seviyelerindeydi. Fenerbahçe’nin kadrosu 40 milyon euro seviyelerindeydi. Aramızda öyle çok büyük fark yoktu rakiplerimizle ama şimdi bizim dört katımıza, beş katımıza çıktılar. Biz 35 milyon euroyu bile ödemekte zorlanıyoruz. Gelir sıfır. Kulübümüzün herhangi bir gayrimenkulden veya dışarıdan herhangi bir şekilde bir kira getirisi veya başka bir geliri yok. Bunu en iyi sizler biliyorsunuz. Yani bir yerden bu işin başlaması gerekiyor.

Şu anda, net olarak belirteyim, iki önemli arazi üzerinde de İstanbul’da çalışmamız var. Bir tanesi son aşamaya geldi. Kemerburgaz’da 90 dönümlük arazi, Trabzonspor’un tarihini değiştirecek. İkincisi ise İstanbul’da Avrupa’nın en büyük futbol akademisini yapmak. U19’un başarısı ortada. Şehrin tüm siyasileri destek veriyor, hepsine teşekkür ediyorum. Bu araziyi bünyeye katmanın tam zamanı.

Şimdi, söylemeden edemeyeceğim. Çok önemli destekler aldık. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, konu Trabzonspor olduğu zaman her türlü desteği verdi. Kendisine, şahsım ve kulübüm adına tekrar teşekkür ediyorum. Tüm siyasi partiler, tüm milletvekillerimiz, tüm belediye başkanlarımız inanın her türlü desteği verdiler. Hepsi Trabzonspor için ne yapılması gerekiyorsa bizi beş dakika bile bekletmeden bu işleri halletmek için ellerinden gelen her şeyi yaptılar.”

Divan genel kurulumuz divan üyelerimizin dilek ve temennilerini belirttikleri konuşmaların ardından son buldu.

Kulübümüzün 58. Olağan Divan Genel Kurul Toplantısı gerçekleştirildi

Kulübümüzün 58. Olağan Divan Genel Kurul toplantısı, Kadir Özcan Gençlik Geliştirme Merkezi Nizamettin Algan Salonu'nda gerçekleştirildi.